MİMARLAR
ODASI BASIN AÇIKLAMASI:
PLANLI
ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ DÜZENLEMELERİNDE YARGI KARARLARINA UYULMALIDIR
17
Temmuz 2019
İmar Yönetmeliklerinin amacı; sağlıklı, planlı,
güvenli kentleşme ve nitelikli mimari eserler ile yüksek standartlı yapılaşma
ve yaşam kalitesi yüksek kentsel yaşam alanları oluşturmaktır. Bu anlamda,
başta meslek kuruluşları olmak üzere, kentleşme, planlama ve yapılaşma alanında
ilgili bütün kesimlerin görüş ve önerilerinin alındığı bir hazırlık süreci
olması beklenir. Oysa şu an yürürlükte bulunan Yönetmelik yayımlandığı 2017
yılından beri tam beş defa değişikliğe uğramıştır.
Meslek
Odalarının görüşleri ve yargı kararları dikkate alınmamıştır!
3194 sayılı İmar Kanunu ve 1
sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilen görev
ve yetkilerle hazırlanarak 03.07.2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği”nde yürürlüğe gireceği 01.10.2017
tarihinden önce 30.09.2017’de ilk değişiklik yapılmıştır. Yayımlanan
Yönetmelikte meslek odalarının görüşlerinin dikkate alınmadığı ve yargı
kararına uygun olmayan düzenlemelere yer verildiği görüldüğünden, Mimarlar
Odası ve diğer Odalar tarafından davalar açılmıştır. Gelinen aşamada, yapılan
yargılama sonucunda, Yönetmeliğin bir kısım düzenlemeleri hukuka aykırı
bulunarak yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.
Yapılaşma
koşulları, yeşil alanların korunması ve telif haklarıyla ilgili hukuka
aykırılıklar tespit edilmiştir!
Hukuka aykırı bulunan ve yürütmenin durdurulması
kararı verilen düzenlemeler arasında özellikle ruhsat eki projelerdeki emsal ve
inşaat alanı hesaplamalarını, kazı izni ve konut kullanımına ile ticaret alanı
olarak ayrılan mekansal alanlardaki kullanım kapsamlarını doğrudan ilgilendiren
düzenlemeler bulunmaktadır.
Karardaki diğer önemli hususlardan biri de zaten
sınırlı yüzölçümüne sahip park alanları, piknik ve eğlence alanları gibi
kamusal alanların altında yapılması planlanan otoparklara ilişkin verilen
yürütmeyi durdurma kararıdır. Parklar, piknik ve eğlence alanları kentin nefes
almasını sağlayan, sosyal ve kültürel açıdan büyük katkılar sağlayan kent
bileşenleridir. Bu anlamda altında otopark yapılacak bu alanların üzerinde,
mevcut ağaç dokusunun korunmasının mümkün olmayacağı; yeşil alanların orantısız
bir şekilde daralması ve asil fonksiyonundan uzaklaşması sonucunu doğuracağı;
park, meydan gibi kamusal alanların betonlaştırılmasından kaçınılması gerektiği
yargı kararı ile bir kez daha vurgulanmıştır.
Ayrıca yine söz konusu yargı kararıyla telif
haklarının devrine ilişkin sözleşme yapılmaması halinde hakların yok
sayılmasının önünü açan yönetmelik düzenlemesi, hukuka aykırı bulunarak,
yürütmesi durdurulmuştur.
Bakanlık yaklaşık beş aydır kararların gereklerini yerine getirmemektedir!
Söz konusu hukuka aykırılıklar mahkeme kararları
ile de tespit edilmiş olmasına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaklaşık
beş aydır kararların gereklerini yerine getirmek bir yana, ilgili idarelere
gönderdiği yazılarda mahkeme kararlarına aykırı uygulama ve kararların önünü
açan görüşler iletmektedir. Bakanlığın süreci sağlıklı işletebilmek adına
hiçbir önlem almaması meslektaşlarımızı, yapı sektöründe yer alan kurumları ve
vatandaşları mağdur etmiştir.
Yargı
kararlarına uyulmalıdır!
İdareler yargı kararlarına uymak zorundadır.
Belediyeler kendi düzenleme ve işlemleri ile eşitsiz, haksız rekabete yol
açacak uygulamalar yapmamalı; Bakanlık da bunları önleyecek önlemleri
almalıdır. Özellikle Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine aykırı düzenlemeler
içermemesi gereken Büyükşehir İmar Yönetmeliklerinin benzer düzenlemelerinin de
mahkeme kararlarındaki gerekçeler dikkat alınarak bir an önce iptali ve
uygulamasının durdurulması gerekmektedir.
Sağlıklı
kentleşme için meslek odalarıyla işbirliği kurulmalıdır!
Sürecin içindeki aktörlerden biri
olmamıza rağmen, diyalog çabalarımıza yanıt vermeyen Bakanlığa hatırlatmak
isteriz: Hukuka aykırı bulunan düzenlemelerin uygulamasının durdurulması ve
verilen kararların sonucu boşluk doğuruyor ve uygulama belirsizliklerine yol
açıyor ise yargı kararlarının gerekçesi gözetilerek düzenleme yapılması, yapı
ruhsat işlemlerini yürüten idarelere işlemleri yönlendirici ve açıklayıcı
bilgilendirmelerle hukuka aykırı uygulamaların önlenmesi hem uygulama
karışıklığının önüne geçilmesi hem de “hukuka saygılı idare” ilkesi bakımından
önem arz etmektedir.
Bu
kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göreve ve yasal zorunluluklara uymaya
davet ediyor ve ilgili idarelerin yargı kararları uyarınca gerekli işlem
ve kararları alması için sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla
duyuruyoruz.
TMMOB
MİMARLAR ODASI