MİMAR SİNAN’I SAYGIYLA ANIYORUZ. Yüzyıla yaklaşan yaşamı boyunca tasarlayıp gerçekleştirdiği, her biri dünya mimarlığına esin kaynağı olan eşsiz yapıtlarıyla ülkemizin ve toplumumuzun kültür elçisi olan büyük usta Mimar Sinan’ı ölümünün 428. yılında saygıyla anıyoruz.
Mimar Sinan şüphesiz imparatorluğun altın çağında Osmanlı’nın görünüşünü ve hissiyatını tanımlamıştır. Sadece istanbul’da değil, bosna ve sofya’dan mekke ve kudüs’e kadar mimar Sinan’ın camileri, köprüleri, su kemerleri, hamamları ve hala kullanılan daha birçok yapısı yüzyıllar boyunca mimarlara ilham kaynağı olmuştur.
Sinan Işığında: Yapılarını Okuduğumuzda Mimar Sinan kendi mimari tarzını belirledikten sonra her coğrafyada hayata geçirdiği yapılarda eşit davranmış olduğunu görüyoruz. Ayırım yok hepsinde aynı özen ve hassasiyet göze çarpıyor. Dönemin başmimarı olması hasebiyle tüm kamu yapıları ona ait.Mimar Sinan sadece Mimar değil Çağının en yetenekli “SU MÜHENDİSİ”. Bulunduğu yerin koşullarını inceleyerek işe başlayan ŞEHİRPLANCISI Ayrıca, yapacağı yapıtın kente katkılarını araştıran bir “SOSYOLOG” diyebiliriz. en önemlisi mütevazi karakterini meslek hayatı boyunca koruması olmuştur. İstanbul’ un kimliğini bozmadan üstüne Osmanlı kimliğini koymuş bir mimardır.
Bugün Mimar Sinan’ın iki yapıtı, Süleymaniye ve Selimiye Külliyeleri UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Sinan’ın yapıtları, “insanın yaratıcı dehasının başyapıtları” ve “insanlık tarihinde dikkat çekici bir aşamanın seçkin örnekleri” olarak bu listeye girmişlerdir. Dolayısıyla, Sinan’ın mimarlığının çağdaş dünya tarafından da “ÜSTÜN EVRENSEL DEĞER” olarak tanındığını, Osmanlı dünyası sınırları içinde yerel bir hayranlığın ve saygının ötesinde evrensel bir USTA, bir DEHA olarak kabul edildiğini söyleyebiliriz.
Sinan’ın bıraktığı bu miras, bizler için bir yandan kent bütünlüğü içinde korunması gereken görkemli anıt yapılar, diğer bir yandan da her baktığımızda mimar olarak kente ve topluma karşı sorumluluklarımızı hatırlatan tarihsel belgelerdir.
Son yıllarda İnşaat Sektörünün yegâne kalkınma aracı olarak görüldüğü ve neredeyse tüm ülke politikalarının bu yatırım araçları üzerine kurulduğunu şahit olmaktayız. Bu politikaların neden olduğu yıkım sadece doğal çevreyi değil tarihi mirasımızı da hedef almaktadır. Kent kültürü ve kent mirası hızla yok edilmektedir. Meslek odaları ve özellikle Mimarlar Odası olarak verdiğimiz kent mücadelelerinden edindiğimiz deneyim, her ne kadar modern planlama ilkelerine uysalar da kimliksiz kentlerin ne yazık ki yaşanamaz mekânsal alanlar olduklarını görmemizi sağlamıştır.
Usta Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, Bu çerçevede başta karar vericiler olmak üzere ülke yöneticilerini, yerel yönetimleri, yatırımcıları ve ilgili tüm kesimleri mimarlığımıza, kentlerimize, Koca Sinan`a ve yarattığı eşsiz değerlerle birlikte tüm doğal ve kültürel mirasımıza sahip çıkmaya bir kez daha çağırıyoruz. Bu bilinçle yöneticileri toplumun yaşam kalitesini yükseltmede başta güç olan nitelikli mimarlık için politikalar geliştirmeye, geleceğin unutulmayacak kentsel anıt tasarımları hayata geçireceğine inanmaktayız ve bunları desteklemeye davet ediyoruz.
bir meslektaşınız olarak siz değerli dostlarıma bir dizi cümleler ile sözümü bitirmek İSTİYORUM.
Ey mimar, sesimi duyuyor musun?
Çok şey istemiyorum, daha güzel bir çevre, planlama ve peyzajdan başka
Ey sevgili mimar, dünyayı kurtarmama yardım et
Tek isteğim sıcak bir yürek, temiz su ve solunacak temiz hava
mekânları dönüştürmeme yardım et
Bilgini dikkatle kullan, çevrem DOST bir mekân olsun
Ey mimar, güvenli bir yuva istiyorum
Teknolojiyi özenle kullan, yaşam kalitem DAHA iyi olsun
Ey mimar, belleğimizi korumamaYARDIm et
Tarihle bağlarımızı koru, geçmişin güzelliklerine saygı duyulsun
Ey mimar, planların demokrasimizi kutsasın
Bırak ben de katılayım – bırak oyun oynayayım, kentim umutla dolsun
Ey mimar, birbirimize ve çeşitliliğe saygı duyalım
Öne çık ve becerilerini kullan, komşularım dostlarım olsun
Ey mimar, kültürel farklılıkları koru
Çalışmaların insani değerleri YÜCELTSİN, tasarımların eşitlikçi ve anlayışlı olsun
Ey mimar, ben geleceğim, bırak arkadaşın olayım
Bırak yeni çevrelerinde başım DİK DOLAŞAYIM
Düşlerimi BOZMA , ihtiyacım olduğunda SENİ bulayım
Küreselleşmeye EVET, eğer barış içinse
GEL, bu geleceğin mimarı ol...